4 Şubat 2013 Pazartesi


Durup bir nefes alıyorum, boğulduğum hayat işlerinden. Düşüncelerimi hayallerime sürüyorum, kurak topraklardan nehirlere doğru.. Yağmurlarla beraber ıslanıyorum, tenimde rüzgarın serinliği ve koşuyorum önce yavaş sonra hızlı,  adımlarımı  daha fazla açıyorum, nefesim hızlanmaya, vücudum titremeye başlıyor.. Koştukça yaklaşıyorum. O'na yaklaşmanın verdiği heyecanla daha da  hızlanıyorum, hırslanıyorum.. Sol tarafımda günahlarımın uçurumu, sağımda içimdeki kız çocuğunun simgesi yemyeşil ağaçlar. Hem korkuyorum, hem gülümsüyorum.. Karmakarışık ruh haliyle, senden  kalan yaşanmışlığın izleriyle durmak bilmeden koşuyorum. Dönemeçler çıkıyor  karşıma, keskin, tehlikeli.  Yavaşlamadan alıyorum virajları, terden sırılsıklamım.. Susuyorum, ağzım kuruyor, boğazlarım kabuk kabuk, gözümden yaş geliyor... Ve varıyorum nihayet, duruyorum. Ellerim dizlerimde, başım aşağıda, derin derin soluk alıp veriyorum, hızlıdan yavaşa  doğru...  Nabzım normale dönünce başımı kaldırıyorum. Gökyüzü aynı gökyüzü, sessizlik aynı sessizlik ben yine kurak topraklardayım.. Ne ben değişebilirmişim, ne de bendeki sen..

Not: Bu yazının  fonu  için Badem-Öykü Gürman (Değişmem) dinle. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder