Okudukça öfkelendiğim, yer yer duygusala bağladığım, hak verdiğim, kendimi bulduğum ama başkasını kaybettiğim; yamyamlıktan hayyamlığa evrimleştirilmiş bir anarşistin denemelerinden oluşan bir kitap; Ahmet Savaş ÖZPINAR - Hayyamlar ve Yamyamlar... Okuyun, iyi gelir!
2 Eylül 2013 Pazartesi
5 Haziran 2013 Çarşamba
Kuru bir ''hoşçakal'' ın geride
bıraktıkları bazen o kadar derin olur ki, dakikalarca baka kalırsın. Gözlerin
sadece ''hoşçakal''da ve yapmak zorunda olduğunu yaptığın için gururlu ama
yapamadıkların için ise mutsuzsundur artık... Hayat, yeni bir son daha çıkardı
işte karşımıza. Belki de bu gerçek son, belki de gerçeklerle yüzleşmenin getirdiği utanç yüzünden bu
gerçek son! Halbuki içimizdekiler bambaşka, bundan artık eminim.. Ama kader
bizi aynı çizgide tutmamak için elinden geleni yapıyor ve o kader ki hiç
birimiz ona karşı gelemeyiz, bu böyle, olması gereken belki bu değil... ama bu
böyle işte!! Mecbur kalırsın sende ''kendine iyi bak'' demeye! Yine bir gece,
gece de yine bir hüzün, hüzünde yine bir sen varsın.. Ama bu sefer eminim,
hüznüme ortaksın...
4 Şubat 2013 Pazartesi
Durup
bir nefes alıyorum, boğulduğum hayat işlerinden. Düşüncelerimi hayallerime
sürüyorum, kurak topraklardan nehirlere doğru.. Yağmurlarla beraber
ıslanıyorum, tenimde rüzgarın serinliği ve koşuyorum önce yavaş sonra
hızlı, adımlarımı daha fazla açıyorum, nefesim hızlanmaya,
vücudum titremeye başlıyor.. Koştukça yaklaşıyorum. O'na yaklaşmanın verdiği heyecanla
daha da hızlanıyorum, hırslanıyorum..
Sol tarafımda günahlarımın uçurumu, sağımda içimdeki kız çocuğunun simgesi
yemyeşil ağaçlar. Hem korkuyorum, hem gülümsüyorum.. Karmakarışık ruh haliyle,
senden kalan yaşanmışlığın izleriyle
durmak bilmeden koşuyorum. Dönemeçler çıkıyor
karşıma, keskin, tehlikeli. Yavaşlamadan
alıyorum virajları, terden sırılsıklamım.. Susuyorum, ağzım kuruyor, boğazlarım
kabuk kabuk, gözümden yaş geliyor... Ve varıyorum nihayet, duruyorum. Ellerim
dizlerimde, başım aşağıda, derin derin soluk alıp veriyorum, hızlıdan
yavaşa doğru... Nabzım normale dönünce başımı kaldırıyorum.
Gökyüzü aynı gökyüzü, sessizlik aynı sessizlik ben yine kurak topraklardayım..
Ne ben değişebilirmişim, ne de bendeki sen..
Not: Bu yazının fonu için
Badem-Öykü Gürman (Değişmem) dinle.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)